Nevzad Atlığ (1925-2023)

23 Eki

Nevzad Atlığ (1925-2023)

Nevzad Atlığ (1925-2023)

Bestekar, koro şefi, musiki hocası ve tıp doktoru gibi pek çok özelliğe sahip olan Prof. Dr. Nevzat Atlığ, 14 Ekim 1925 tarihinde Rumeli göçmeni olan babası Süvari Albay ve müzisyen Nazmi Atlığ’ın o sırada görev yaptığı Denizli’nin Sarayköy ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babasının asker olması nedeniyle farklı yerlerde yaşamış olan Atlığ’ın doğum yeri Denizli olmasına rağmen nüfus kütüğünde Balıkesir yazılmış fakat kendisini aslen Edirneli olarak ifade etmiştir. Müziğe yeteneği küçük yaşlarda fark edilmiş, ailesinin de müzikle ilgilenmesi nedeniyle lisede mandolin çalarak müzik yaşamına başlamıştır. 1941 yılında babasının tayininin Hatay Antakya’ya çıkmasıyla Atlığ, daha sonra uzmanlaşacağı keman ile tanışmış ve bu süreci; “Antakya’da ikinci gecem… Bizim ev müzisyen kaynıyor! Edirne’dekine göre müreffeh bir hayat…Yani birdenbire musikinin ortasına düşmüştüm. Evde gündüzleri pederin kemanını gizli gizli çalmaya başladım. On beş veya yirmi gün sonra bazı şarkıları doğruya yakın bir şekilde çalmaya ve zevk almaya başlamıştım. Her gün bir şarkı… Bu işte en büyük yardımcım ise annemdi.” sözleriyle ifade etmiştir.

1940’larda hem lise öğrenimine devam etmiş hem de müzik çalışmalarını Ankara Radyosu’nun yayınlarını yakından takip ederek ilerletmiştir. O dönem Ankara Radyosu’nda Türk müziği ve Batı müziği yayınlarının oldukça ciddi ve eğitici olduğunu vurgulayan besteci, bu sayede yükseköğretim için İstanbul’a geldiğinde kendisine müzik çevresi oluşturmakta hiç zorlanmadığının da altını çizmiştir. Atlığ bu konuda; “Bilindiği gibi musiki öğreniminde iyi musiki dinlemenin yararı büyüktür. Ben de babamın tavsiyesiyle, edindiğim alışkanlıkla kulağımı Ankara Radyosu’ndan ayıramıyordum. Antakya’da dinleyebileceğim en iyi saz icracısı babamdı. Oysa Ankara Radyosu’nda Mesut Cemil, Ruşen Kam, Cevdet Kozanoğlu, Vecihe Daryal, Refik ve Fahire Fersan, Hakkı Derman, Şerif İçli gibi, bugün bile yerleri doldurulamamış, saz sanatkârlarının doyulmaz icralarını duymak çok kolaydı.” diyerek radyoda her gün saat 17’de fasıl musikisi yayınının başladığını, bu fasılda Udî Şerif İçli, Kemanî Hakkı Derman, Santuri Zühtü Bardakoğlu, Klarnetçi Hamdi Tokay, Kanuni Osman Güvenir ile ses sanatkârlarından Celal Tokses, Tahsin Karakuş ve Safiye Tokay gibi üstadların yer aldığını vurgulamıştır.

Antakya’da geçirdiği iki yılın ardından 1943 yılında yükseköğretim için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaydolmuştur. O dönem şefliğini Ercüment Berker’in üstlendiği üniversite korosunda keman çalmaya başlamış ve bu sayede de İstanbul’daki Türk müziği camiasında tanınmaya başlamıştır. Koro çalışmalarına devam ederken bir yandan da Ekrem Karadeniz, Kemal İnal ve Süha Gezgin gibi musiki üstatlarıyla meşk icra etmiştir. Daha sonra Ercüment Berker’in korodan ayrılmasıyla Atlığ’ın on yıl boyunca aralıksız olarak devam edeceği üniversite korosu şefliği başlamış ve bu süreçte gerek yurt içinde gerekse yurt dışında pek çok konser vermiştir.

Atlığ’ın şefliğinde gerçekleştirilen ilk konser 17 Nisan 1948 günü Eminönü Halkevi’nde icra edilmiştir. Bu konserde Süleyman Erguner, Sabri Ansen, Sabahattin Volkan, Mehmet Kutlugün, Asaf Erguner, Ali Mühim, Nevzad Balkır ve Vedat Atlığ’dan oluşan fasıl heyetiyle birlikte Ferahfeza ve Nikriz Saz Semaileri, Hacı Arif Bey, Rahmi Bey ve Hakkı Efendi’den Nihavent eserler, Mustafa Efendi, Dede Efendi ve Mahmut Celaleddin Paşa’dan Rast Şarkılar ile Şevki Bey’den ve Zekai Dede’den Hicazkar eserlere yer verilmiştir. Tüm bu musiki çalışmalarının yanında Şubat 1950’de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş, aynı yılın Mayıs ayında askerlik görevini yapmak üzere önce Ankara’da Yedek Subay Okulu’na daha sonra kıt’a hizmeti için Gebze’ye gitmiştir. 1951’de askerlik görevini bitirmiş ve İstanbul Talebe Yurdu’nda hekim olarak çalışmaya başlamıştır. Hekimliğin yanında musiki çalışmalarına da ara vermeden devam eden Atlığ, 1952 yılında tıp uzmanlığı için röntgen teşhis ihtisasını tercih etmiş ve bir yandan da radyoloji kliniğinde Prof. Dr. Muhterem Gökmen’in asistanı olarak çalışmaya başlamıştır.

Öte yandan Atlığ, bu yoğun temponun içerisinde koro çalışmalarını sürdürürken aynı yıl İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü’nde Repertuvar ve Üslûp öğretmenliğine atanmış, bir yıl sonra da Konservatuvar İcra Heyeti Şefliği’ne ayrıca İstanbul Radyosu Müzik Yayınları Şefliği’ne getirilmiştir. Atlığ’ın beklemediği bir anda yapılan bu görevlendirmeler dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından yapılmış ve bu süreçte Menderes’in radyodaki müzik yayınlarından memnun olmamasının etkisi büyük olmuştur. Besteci bu durumu açıklarken; “Bir yemekte sohbet ederken Bedii Faik ile Şevket Rado’ya şikayetlerini dile getiriyor. Menderes’in sözünü bitirmesinden sonra Bedii Faik benden bahsederek, “Sayın Başvekilim, Nevzad Atlığ adında müzisyen bir hekim var. Pek genç olmasına rağmen görevlerini üstün bir başarıyla yerine getiren, liyakatli bir idarecidir. Madem ki bu kadar şikayetçisiniz, Radyo’da bir gençlik aşısı olur; program işlerini müsaade buyurursanız Nevzad Bey yürütsün diyor”. Bu konuşmadan birkaç gün sonra Atlığ, İstanbul Radyosu’na davet edilmiş olduğunu da ayrıca belirtmiştir. Tüm bu gelişmeler yaşanırken yüklendiği sorumluluk sebebiyle tıp ihtisasına ara vermek zorunda kalmıştır.

Atlığ’ın İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti Şefliği’ne atanmasıyla birlikte Demokrat Parti (DP) döneminin müzik üzerine çokça tartışılan konularından biri de Konservatuvar İcra Heyeti sanatçılarının içkili gazino ve piyasada çalışamayacağına dair alınan kararıdır. Bu karar Konservatuvar Sanat Kurulu tarafından oy birliği ile alınmış ve kararda Nevzat Atlığ’ın yanı sıra Mesud Cemil, Refik Fersan, Veli Kanık, Şefik Gürmeriç, Neşat Halil Öztan ve İzzettin Ökte gibi hocaların imzası da yer almıştır. Kararın uygulanmaya başlamasıyla gazinolarda çalışmakta ısrar eden beş sanatçı konservatuvardan uzaklaştırılmış, bu haberin duyulması ile gerek konservatuvarda gerekse basındaki yayın organlarında eleştirilere neden olmuştur. Bu eleştiriler karşısında Atlığ’ın Dünya Gazetesi’ne verdiği demeçte ise alınan kararın çok önemli olduğu, konservatuvarın akademik bir kurum olarak piyasa ile birlikte çalışmasının olanaksız olduğu ifade edilmiş, konuşmasının devamında da; “İlmi Kurulun son kararı ile Konservatuvar akademik hüviyetini muhafaza etmiş olacaktır. Bu suretle musikimize vurulan “Meyhane Musikisi” gibi çok haksız ve kötü bir damganın da kaldırılması yolunda ciddi bir adım atılmış olacaktır.”  diyerek o güne kadar konservatuvar ve piyasanın birlikte çalışa geldiğini, piyasada çalışan sanatçıların Türk musikisinin gerçek üslubuna uyamadığını dolayısıyla Konservatuvar İcra Heyeti’nin bundan sonra daha özenli çalışmasının ayrı bir kazanç olacağını sözlerine eklemiştir.

Bu tartışmalar bir süre sonra siyasette de konuşulmaya başlanmış, dönemin DP İstanbul İl ve Şehir Meclisi Başkanı Necmi Ateş aracılığı ile atılan sanatçılar konservatuvara tekrar alınmıştır. Bu siyasi gelişme sonrasında İlmi Kurul Üyeleri Nevzad Atlığ, İzzettin Ökte ve Sadi Işılay görevlerinden istifa etmiştir. Bu istifalardan kısa bir süre sonra diğer üyeler Vecdi Seyhun, Ahmet Çağan, Rıza Rit, İrfan Doğrusöz, Burhanettin Ökte, Şefik Gürmeriç, Fikret Kutluğ, Can Akşit, Mürşide Şener, Şükran Özer, Nebahat Yedibaş, Tülin Korman, Gülseren Güvenli ve Ayhan Sökmen de görevlerini bırakmıştır. Yaşanan bu gelişmeler dönemin basınında da geniş yankı bulmuş, akademi-meyhane tartışması olarak Falih Rıfkı Atay ve Bedii Faik gibi yazarlar tarafından kendi gazete köşelerinde ele alınmıştır.

Atlığ, bu istifalardan kısa bir süre sonra 1955 yılında Radyo Müdürü Mesut Cemil Bey’in Bağdat Konservatuvarı’na gitmesiyle İstanbul Radyosu Müdürü olarak görevlendirilmiş ve üç yıl süreyle bu görevi sürdürmüştür. 1958 yılında yaşanan siyasi gelişmelerin de etkisiyle radyodaki görevinden istifa etmiş, bir yandan konservatuvardaki görevine diğer yandan da beş yıl önce ara verdiği röntgen ihtisasına geri dönmüştür. 1961 yılında uzmanlığı tamamlamış ve Şişli’de Prof. Dr. İhsan Rıfat Sabar ile birlikte aynı muayenehanede röntgen mütehassısı olarak çalışmaya başlamıştır. Doktorluk mesleğinin yanında müzik çalışmalarına hiç ara vermeyen Atlığ, 1963’de Mesut Cemil Bey’in vefat etmesiyle Klasik Koro Şefliği’ne atanmış, on üç yıl bu görevi sürdürdükten sonra Millî Eğitim Bakanlığı Türk Musikisi Araştırma ve Değerlendirme Komisyon Başkanlığı, 1000 Temel Eser Komisyon Üyeliği ve TRT Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur. 1983-1987 yılları arasında Türk Kültürü Hizmet Ödülüne layık görülmüş, Atatürk Kültür ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Bilim Kurulu Asli Üyeliğine seçilmiş, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Üyeliğine atanmış ve “Devlet Sanatçısı” ünvanını almıştır. 1999 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü kazanmış, 2004’te de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın aynı ödülüne layık görülmüştür. 1985-2015 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyesi olarak çalışmış bu süreçte pek çok öğrenci yetiştirmiştir. 2013 yılında Aydın Doğan Vakfı Sanat Ödülü ve 2018 yılında da Cumhurbaşkanlığı Necip Fazıl Saygı Ödülüne layık görülen Atlığ, 9 Aralık 2023 tarihinde ikamet ettiği Bodrum’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.

Esra ÇETİN

KAYNAKÇA

Arşiv Belgeleri ve Resmî Belgeler

Resmî Gazete, 12.08.1955

Süreli Yayın Gazete ve Dergiler

Dünya, 25.10.1953

Yeni Sabah, 23.02.1954.

Dünya, 27.02.1954.

Dünya, 28.02.1954.

Dünya, 03.03.1954.

Dünya, 05.03.1954.

Son Posta, 01.12.1955.

Cumhuriyet, 01.12.1955

Milliyet, 02.12.1955.

Kitap

BALCI, Ergun, Nevzat Atlığ Musikimizle Övünmemiz İçin, Kubbealtı Neşriyat, 2004 İstanbul.

BASINDA NEVZAD ATLIĞ 1949’DAN GÜNÜMÜZE, Ed. Hikmet Özkahraman, Bakırköy Musiki Konservatuarı Vakfı Üstün Eserler Yayınları, İstanbul 2010.

GÜNTEKİN, Mehmet, Tanıklarıyla Türkiye’de Musikinin Yakın Tarihi Nevzad Atlığ’ın Tanıklığında, 21. Asır Yayınları, 2012 İstanbul.

ÖZTUNA, Yılmaz, Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi-I, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1990.

Elektronik Kaynaklar

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/devlet-sanatcisi-prof-dr-nevzat-atlig-vefat-etti/3078386 (Erişim Tarihi: 02.05.2024)

https://akmb.gov.tr/manset/eski-bilim-kurulu-asli-uyelerimizden-prof-dr-nevzat-atlig-vefat-etti/ (Erişim Tarihi: 03.05.2024)

https://cumhurbaskanligikorosu.ktb.gov.tr/TR-351202/tarihce.html (Erişim Tarihi:04.05.2024)

www.devletkorosu.com/index.php/seflerimiz (Erişim Tarihi:03.05.2024)

https://www.nevzatatlig.com/biyografi (Erişim Tarihi: 04.05.2024)

28/10/2024 tarihinde https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/nevzad-atlig-1925-2023/ adresinden erişilmiştir

Benzer Yazılar