Halil Özyörük (1884-1960)

24 Mar

Halil Özyörük (1884-1960)

Halil Özyörük (1884-1960)

Halil Özyörük 1884 yılında İzmir’in Konak İlçesi Yıldız Mahallesinde doğdu. Meclis kayıtlarında “Halil Özyörük” nüfus kaydında “Halil İbrahim Özyörük” olarak ismi geçmektedir. Babası Mehmet Efendi, annesi Zehra Hanımdır. 23 Nisan 1906’da Behram Vehbi-Müteveffîye’nin kızı Sadriye hanımla evlendi. Mehmet Sedat, Leman, Mustafa Mukbil adında üç çocuk babasıdır.  İlk, rüştiye ve lise öğrenimini İzmir’de tamamladı. 1902’de Tıbbiyeye giren Özyörük, burada bir yıl eğitimine devam ettikten sonra 1903’te sınavla İstanbul Hukuk Mektebine geçti. 1908 yılında pekiyi derece ile Hukuktan mezun olan Halil Özyörük Arapça ve Farsça dillerine vakıftı. 1909’da Kesendire İlçesi Bidayet Mahkemesi Savcı Yardımcılığı görevine atandı, 1910’da bu görevinden ayrıldı. Meslek yaşamında önemli görevler alana Özyörük, 24 Temmuz 1910’da Adana İli İstinaf Savcı Yardımcılığı ve 7 Kasım 1913’te Bitlis İli Adliye Müfettişliği vazifelerinde bulundu. 2 Ekim 1914’te Van İli Merkez Bidayet Mahkemesi Ceza Başkanlığı görevine getirildi. 1915 ve 1925 yılları arasında; Canik İstinaf Mahkemesi Savcılığı, Trabzon İstinaf Mahkemesi Savcılığı, Trabzon İstinaf Mahkemesi Başkanlığı, Kars İstinaf Mahkemesi Başkanlığı, Adliye Bakanlığı Umuru Zatiye (Özlük İşleri) Genel Müdürlüğü, Birinci Sınıf Adliye Müfettişliği ve Adliye Başmüfettişliği olmak üzere çeşitli vazifelerde görev aldı.

15 Kasım 1926’da Temyiz Mahkemesi Üyeliğine yükselen Halil Özyörük, 12 Nisan 1933’te Temyiz Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi Başkanlığına terfi etti. 14 Temmuz 1943’te Temyiz Mahkemesi 1. Başkanlığına seçilen Özyörük bu görev ile meslek yaşamının doruğuna çıktı. Devlet hizmetinde savcılık, hâkimlik, Vekâlet Zat İşleri Müdürlüğü, Adliye Müfettişliği görevlerini ifa eden Özyörük, ticaret, ikinci hukuk ve birinci ceza daireleri reislikleri görevini üstlendi. Temyiz Mahkemesi Birinci Başkanı olarak farklı zamanlarda Adli Yılı açılış konuşmaları yaptı. Örneğin 1943 adli yılı açılışında yapmış olduğu konuşmada yeni kanunları meydana koymak için tutulması gereken başlıca yolları şu sözlerle ifade etti: “Türk hayatının isteklerini tespit ederek salahiyetli heyetlere kanun taslakları hazırlatmak yahut Türk toplum hayatına uyduğu uyacağı muhakkak olan bir medeni millet kanununu millileştirmek.”

Özyörük 1947 de kurulan Divanı Âli başkalığını yapmıştır. 1947 yılında yeni adalet yılının açılış töreninde Yargıtay Birinci Başkanı olarak konuşma yapan Halil Özyörük adliyenin bir yıllık çalışmalarından ve adalet kanunlarında yapılacak değişiklerden söz etmiştir. 1949 yılında yeni adalet yılının açılış töreninde de söz almış adalet erkinin bir devlet içerisinde kendisine düşen vazifeleri layıkıyla yapabilmesinin siyasi düşüncelerin üstünde kalabilmesiyle mümkün olduğunu dile getirmiştir. Ayrıca Yargıtay’ın faaliyetleri hakkında bilgi veren Özyörük uyuşmazlık mahkemeleri, Yargıtay Karar Birleştirme Kurulu Kararları, Umumi Prensiplere Dair Verilen Kararlar, Ceza Hukukunu İlgilendiren Kararlar, Hukuk ve Ceza Genel kurulu Kararları, Borç Münasebetlerini İlgilendiren Kararlar, Ceza Hukuk Sahasını İlgilendiren Kararlar olmak üzere çeşitli konular hakkında değerlendirmelerde bulunmuştur. 

1949 yılında 65 yaşını dolduran Yargıtay 1. Başkanı Halil İbrahim Özyörük, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Himmet Berki ve Yargıtay üyesi Kazım Suda ile birlikte yaş kaydından istinaden 1’er yıl daha çalıştırılmaları Bakanlar Kurulunca karara bağlandı.

1 Ocak 1950’de kendi isteğiyle görevinden ayrılan Özyörük, 18 Mayıs 1950’de emekliye ayrıldı Emekliye ayrılıncaya kadar Temyiz Mahkemesi Birinci Başkanlığı görevine devam etti. Temyiz başkanı İken İzmir ve İstanbul’dan milletvekili seçildi. Yargıtay birinci başkanı Halil Özyörük 1950 seçimleri öncesinde DP den bağımsız aday gösterilmesi dönemin iktidar partisi CHP de yankılara sebep oldu. Vatan gazetesinde Halil Özyörük’ün DP adaylığına ilişkin Ulus gazetesinde yer alan “Özyörük aday olduysa Yargıtay başkanlığı görevinden istifa etmeli” şeklindeki yazı tenkit edildi.  Özyörük, Vatan gazetesine verdiği beyanatta hakkında ki iddialara şu sözlerle cevap verdi: “41 sene müddetle, aynı yerde durmak yani değişmeyen adalet ideali uğrunda savaşmak işte benim en büyük mazhariyetim bu olmuştur.” Özyörük, basında hakkında istifaya davet şeklinde çıkan haberlerle ilgili olarak ise şu açıklamayı yaptı:

“Bu yazılar tamamen gerçeğe uymayan mücerret sözlerden ibarettir… Beni istifaya davet edenlerin fuzuli hareketlerinde mündemiç mana ve maksadın ne olduğunu umumi efkar çok iyi kavramıştır. Bunun için fazla söz söylemeye hacet görmem. Daima sevgi ve saygı ile bağlı kaldığım aziz mesleğimde hayatımı ve sıhhatimi istihkar ederek nasıl çalıştığımı ve bu mesleğin haysiyet ve şerefini ne derece hassasiyetle koruduğumu herkes bilir.”

1950 seçimlerinde Demokrat Parti listesinde iki ilden 12 isim aday gösterilmiş bu 12 kişiden birisi de Halil Özyörük olmuştur. İzmir ve İstanbul’dan müstakil olarak milletvekili adayı gösterilen ve Demokrat Parti listesinde yer alan, her iki ilden de milletvekili seçilen Özyörük ve Emniyet Genel Müdür muavini Baha Koldaş seçimlerden sonra Demokrat Parti Genel Merkezine müracaat ederek Demokrat Partiye girdiklerini ve parti saflarında yer aldıklarını belirtmişlerdir. Dönemin basınında Cumhurbaşkanlığına seçileceği konuşulan Özyörük’ün Demokrat Partiye katılması ile adı bu defa da Adalet Bakanlığına getirileceği yönünde söylentilerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Özyörük neden DP’den aday olduğu sorusuna verdiği cevapta:

Adalet cihazının daha verimli çalışabilmesi adalet tevzinde süratin temin edilebilmesi için üç defa çıkarılmaya teşebbüs edilen Yeni Adliye Teşkilat Kanunun, geri bırakıldığını, Temyiz Mahkemesinde işlerin çok yüklü olduğunu, İstinaf Mahkemelerinin kurulması ile daha süratli iş görülebileceğini anlatmış ve Temyiz Mahkemesine gelen evrak 1936-1937 senelerinde 67 bin iken, 1949 senesinde 135 bini bulduğunu”  söylemiştir. Bununla birlikte Özyörük, Adliye mekanizmasında ki birtakım sorunları ve bu sorunların nasıl çözülmesi gerektiği hususunda ki görüşlerini aktarmıştır. Özyörük, adaylığına ilişkin dönemin basınında bazı değerlendirmeler yapılmıştır. Örneğin Vatan gazetesinde yer alan bir haberde; “Demokrat Parti listesine İstanbul ve İzmir de müstakil aday olarak görülen Halil Özyörük en kıymetli hukukçularımızdan biridir” denilmiştir.

1950 seçimleri öncesinde “Özyörük’ün Adaylığı” başlıklı haberde,  bazı kaynaklardan elde edilen haberlere göre İstanbul ve İzmir DP listelerinde yer alan Yargıtay birinci Başkanı Halil Özyörük milletvekili seçilerek meclise girdiği takdirde muhalefet tarafından cumhurbaşkanı adayı gösterileceği belirtilerek bu hususta DP içerisinde bir eğilim olduğu aktarılmıştır. Seçimlerin yapılmasının ardından ise DP kulislerinde Cumhurbaşkanlığı görevine kimin getirileceği tartışma konusu olmuştur. “Cumhurbaşkanlığına Müstakil Halil Özyörüğün Seçileceği Anlaşılıyor” başlıklı haberde ise DP’ nin seçimleri kazanarak iktidara gelmesinin ardından üzerinde durulan en mühim meselenin Cumhurbaşkanlığına kimin getirileceği sorusu olduğu aktarılmıştır. Haberde şu ifadelere yer verilmiştir:

Bugün için cumhurbaşkanlığına en kuvvetli namzet İstanbul ve İzmir’den müstakil olarak adaylığını koymuş olan Yargıtay Başkanı Halil Özyörük’tür.” “Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Reisliği” başlıklı haberde ise Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Başkanlığı görevleri için Halil Özyörük ve Ali Fuat Cebesoy’un en kuvvetli adaylar olduğu ifade edilmiştir. Seçimlerden sonra bir tartışma konusu da Devlet Bakanı Cemil Sait Barlas ile Halil Özyörük arasında yaşanmıştır. Cemil Sait Barlas gazetecilerin bir sorusuna cevaben Halil Özyörük’ün Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesine ihtimal vermediğini söylemiştir. Barlas,  buna sebep olarak DP’nin son büyük kongresinde Halk Partililerin Milli Husumet Andı diye isimlendirdikleri kararın kabulü üzerine Halil Özyörügün hükümete bir mektup göndererek DP’nin derhal kapatılması yönünde bazı görüşler öne sürdüğü iddiasıdır. Bu hususta görüşüne müracaat edilen Halil Özyörük haberi yalanlamış ve şöyle demiştir:

Eğer böyle bir vesikaları varsa göstersinler, bu sözler DP ile aramı açmak için uy durulmuştur.” Halil Özyörük böyle bir mektup yollamak bir yana hiç bir yerde bu mahiyette bir görüş belirtmediğini ayrıca sözlerine eklemiştir.

1950 seçimlerinin ardından TBMM Başkanlığı için DP’liler İçel Milletvekili Refik Koraltan’ı aday göstermişler ve Koraltan oy çokluğu ile başkan seçilmiştir. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerine geçilmiştir. Demokrat Partililer Celal Bayar’ı, Cumhuriyet Halk Partililer ise İsmet İnönü’yü aday göstermişlerdi. 387 oy alan Bayar, Cumhurbaşkanı seçilmiştir. İnönü 64, Halil Özyörük 1 oy almış ve 1 oy da çekimser çıkmıştı.

IX.Dönem seçimlerine katılan Özyörük yapılan seçimde; İstanbul’dan 252.363, İzmir’den 190.369 oy alarak her iki yerden milletvekili seçilmiştir. İki ilden milletvekili seçilen Özyörük, bu illerden İzmir’i tercih etmiştir. Halil Özyörük, İzmir milletvekilliğini tercih ettiği için İstanbul Milletvekilliğine, Milletvekilleri seçim kanuna göre bir başkasının seçilmesi Büyük Millet Meclisinden alınan 27.05.1950 tarih ve 16/24 sayılı tezkerede Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına bildirilmiştir.

24 Mayıs 1950’de İzmir Milletvekilliğini tercih ettiği, Genel Kurulun bilgisine sunulan Özyörük, 17 Mayıs 1950’de seçim tutanağını almıştır. Meclise gelen tutanak 5 Haziran 1950’de onaylanmıştır.  22 Mayıs 1950’de kurulan Birinci Menderes Hükümetinde Adalet Bakanlığı ve 9 Mart 1951’de kurulan İkinci Menderes Kabinesinde İçişleri Bakanlığı görevlerine getirilmiştir. İçişleri Bakanlığı vazifesi 2 Aralık 1951’de sona ermiştir. Adalet Komisyonunda çalışan Özyörük, bu Komisyonun Başkanlığını yapmıştır.  Ayrıca CHP’nin haksız iktisap ettiği malların geri alınmasına dair kanun tasarısını görüşmek üzere tesis edilen geçici komisyonda görev almıştır.

Demokrat Parti 22 Mayıs 1950’de iktidarı resmen devralmıştır. Adnan Menderes Genel İdare Kurulu tarafından DP Genel Başkanlığına seçilmiştir. Halil Özyörük 1950 seçimlerinin ardından Adnan Menderes tarafından kurulan ilk kabinede Adalet Bakanı olarak görev almıştır. Yeni hükümet kurulmuş ve çalışmalara başlamıştır. Demokrat Partinin ilk hükümetinin bakanları tebrikleri kabul ederken, diğer taraftan günlük işlerle meşgul olmuşlardır. Adalet Bakanı Halil Özyörük, bakanlığın ileri gelenlerini toplamış ve en kısa zamanda tadili lâzım gelen kanunlar hakkında görüşlerini almıştır. Ayrıca Af kanununun en kısa sürede çıkarılması için gereken çalışmaların yapılmasını istemiştir. Diğer taraftan da hükümet programı üzerinde de çalışmalara devam edilmiştir. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ın başkanlığında toplanan kabine hükümet programında, Demokrat Partinin seçim beyannamesinde ileri sürdüğü esasları direktif olarak kabul edilmesi hakkında prensip kararı verilmiştir.

Çalışmalara başlayan yeni hükümette Adalet Bakanlığında, Bakanlık ileri gelenleri ile Yargıtay’ın bazı başkan ve üyelerinin katıldığı bir komisyon oluşturulmuştur.  Adalet bakanı Halil Özyörük’ün başkanlık edeceği komisyon başta hâkimler kanunu olmak üzere bütün adli kanunlar üzerinde detaylı bir şekilde incelemeler yapacak ve adli işleyişe verilecek yeni vaziyete ait hükümleri içeren kanun tasarılarını hazırlayacaktır. Daha önce başlamış olan Af Kanunu ile ilgili olarak hükümet programında belirtilecek esaslara göre Af Kanunun hazırlanacağı bildirilmiştir. Hükümet icraatında ilk iş ülkede huzurun tesisi ve devri sabık yaratmamak için bir af kanunu çıkarmak olmuştur. Basına beyanat veren Halil Özyörük,  Af Kanunu tasarısının hazırlandığını ve acilen Meclisten çıkarılacağını dile getirmiştir. Özyörük daha sonra da DP programındaki hususları tahakkuk ettirmek için çalışacağını ifade etmiştir. Af kanunu tasarısı Adalet Bakanlığında kurulan ayrı bir komisyon tarafından müzakere edilecekti. Ayrıca Halil Özyörük’ün milletvekili seçilmesinden, sonra açıkta kalan Yargıtay başkanlığı için Adalet Bakanı Halil Özyörük bazı adaylar seçecek ve bu isimleri Bakanlar Kuruluna bildirecekti. Boşta bulunan Yargıtay daire başkanlığı ve sekiz Yargıtay üyeliğine de tayinler yapılacaktır.

Yeni Adalet Bakanı Halil Özyörük, adliye teşkilâtında yapılacak değişiklikleri incelemiş ve bir istinaf mahkemesinin kurulması üzerinde çalışılmıştır. Halil Özyörük Yargıtay Birinci Başkanı iken bu amaçla da bazı hazırlıklar yapılması için komisyon halinde çalışmış ve eski hükümete bir kanun tasarısı sunmuştur. Adalet Bakanı, istinaf mahkemelerinin kurulmasını adalet teşkilatının iyi işleyebilmesi adına çok lüzumlu görmüştür.

Adalet Bakanlığı görevinin ilk yılında Halil Özyörük çeşitli konular hakkında görüşlerini beyan etmiştir. Milletvekili olarak Genel Kurulda değişik 30 konuda 99, Adalet Bakanı göreviyle 21 değişik konuda 39, İçişleri Bakanı olarak değişik 19 konu da 21 konuşma olmak üzere, 70 konuda 150 konuşma yapmıştır.  Bu konulardan birisi de Adalet Sarayı İnşaatıdır. Konuya dair görüşü sorulan Özyörük, Adalet Sarayının temel hafriyatının devam ettiğini ve sarayın inşaatı için 7,5 milyon lira tahsisatın kabul edildiğini belirtmiştir.  Özyörük bu paranın 2,5 milyon lirasının Bayındırlık bütçesinde mevcut olduğunu geri kalan 5 milyon liranın 1951 ve 1952 senelerinin Bayındırlık bütçelerine ekleneceğini söylemiştir.  Adalet Sarayı bittiğinde İstanbul da ki bütün mahkemelerin burada toplanacağını ve binanın yukarı katlarının üst mahkeme olarak inşa edilerek tamamlanacağını belirtmiştir.  Hâkimlerin Yargıtay’ca seçilmesi hususunda görüşleri sorulan Özyörük, hâkimlerin seçimini Yargıtay’a bırakmak kararında olduğunu ifade etmiştir. Ağrı Milletvekili Celâl Yardımcı, İstanbul Adalet sarayının meydana getirilmesi için ne gibi tedbirler alındığına, 5457 sayılı Hâkimler Kanununun değiştirilmesi için ne düşünüldüğüne ve tek hâkimi bulunan ilçe merkezlerine bir savcı yardımcısı verilmesine dair sorusuna Mecliste cevap vermiştir. Özyörük, Adalet Sarayının inşa edileceği yerin belirlenmesi hususunda çok zaman kaybedildiği ve nihayetinde İstanbul Cezaevinin yıkılarak yerine inşa edilme kararının alındığını dile getirmiştir. Ayrıca binanın heyeti umumiyesi, ağır ceza, asliye ceza, savcılık, çocuk mahkemeleri, asliye hukuk, ticaret ve icra mercileri ile sorgu yargıçlıkları, müfettişlikler, sulh mahkemeleri, adlî tıp baro ve üst mahkemeler ihtiyaçlarını karşılamak üzere 299 oda ve salondan meydana geleceğini belirtmiştir. Hâkimlik teminatı sorusuna ise şu sözlerle cevap vermiştir:

Türk Devletinin Anayasası, hâkimin kararma hiçbir kudretin karşı koyamayacağını ilân etmekle Türk hâkimi önünde hak iddia eden herkesi en kutsi ve en dokunulmaz teminata kavuşturmuştur.” Özyörük, Türk hâkimlerinin, Türk Milleti adına verecekleri hükümde asla bir baskı ve tesirin altında bırakmayacak güvenceye sahip olduklarını görmekte gecikilmeyeceğini dile getirmiştir. Özyörük üçüncü suale ise yargıç sayısının ihtiyaçları tatmin edecek ve amme hukukunu her türlü sarsıntıdan koruyacak bir dereceye getirmek mecburiyeti karşısında olunduğunu aktarmıştır. Kadroları genişletmek suretiyle sonucu elde etmenin mümkün olduğunu dile getiren Özyörük, bunun yeni bir Teşkilât Kanunuyla sağlamanın mümkün olacağını söylemiştir.

Af Kanunu ile ilgili Mecliste söz alan Özyörük, söz konusu kanundan muaf olan suçları: Adam öldürme, ırza geçme, kız ve kadın kaçırma, fuhşa teşvik, yol kesme, yağma, zimmet ve ihtilas, irtikâp, rüşvet, casusluk, komünistlik propagandası olarak ifade etmiştir. Ceza evlerindeki mahkûm mevcudunun 20 bini aştığını ve eğer tasarı bu tarzda kabul edilirse aşağı yukarı yarısının ceza evlerinden çıkmış olacağını dile getirmiştir. Özyörük, genişletme veya daraltma tekliflerine göre bu miktarın azalacağını ya da çoğalacağını söylemiştir. Af Kanunun 3’üncü maddesine göre son beş sene içinde tekrar suç işleyenlerin eski cezalarını çekecekleri esası ile vergi borçlarının af edilmeyeceği hususu kabul edilmiştir. 14 Temmuz 1950 de Genel Af Yasası çıkarılmış, eskiden işlenmiş bütün suçlar hemen hemen affedilmiştir.

Birinci DP hükümeti komünizmle mücadele konusunda da bazı çalışmalar yapmıştır. 13 Ocak 1951’den itibaren komünistler gruplar halinde tutuklanıyordu. Ceza Kanununun 141. ve 142. Maddelerini değiştirecek olan “Demokrasiyi Koruma Kanun Tasarısı” ilk tutuklamalardan on üç gün sonra Adalet Komisyonuna verilmiştir. Demokrasiyi Koruma Kanunun mahiyeti ile ilgili düşünceleri sorulan Özyörük, Komünizmle mücadele için Ceza kanunundaki 141’inci ,142’inci ve 162’inci maddelerinin yeni şekle konulduğunu belirtmiştir. Kalan boşlukları tamamlamak için hazırlanacak kanuna da Demokrasiyi Koruma Kanunu ismi verildiğini söylemiştir. Konuyla ilgili olarak Adalet Bakanı Halil Özyörük şu beyanatı vermiştir:

“Komisyonun esas gayesi memlekette mevzu komünizm faaliyetini tamamıyla akamete uğratmak ve bundan sonra da faaliyetini önleyebilmektir. Komünizm faaliyetini bertaraf etmekle demokrasinin bu memlekette en İyi şekilde yerleşebilmesini ve kökleşmesini temin edeceğimizden eminiz. Bunun için de bu mevzuda mevcut cezai hükümler şiddetlendirilecek failleri ve salikler hakkında da amansız şekilde takibat yapılacaktır. Ve hatta komünistlerin yurt dışına çıkarılması cihetine gidilecektir. Bu hususları temin için hazırlayacağımız iki lâyiha Meclisin önümüzdeki devresine yetiştirilecektir. Türk Ceza Kanunundaki hükümleri tâdil edecek bir lâyiha hazırlanacağı gibi, bundan ayrı olarak (Demokrasiyi koruma kanunu) adı altında diğer bir lâyiha da hazırlanacaktır.”

Adalet Bakanı Halil Özyörük, Seyhan Milletvekili Sinan Tekelioğlu’nun, Atatürk’ün vasiyeti, nakit, menkul ve gayrimenkul mallarıyla kendisine verilen kıymetli hediyeler hakkındaki sorusunu Mecliste cevaplamıştır. Özyörük, Atatürk’ün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetnamesini okumuştur. Söz konusu vasiyetnamenin Atatürk’ün el yazısı ile yazıldığını, tarihinin 5. 9. 1938 olduğunu Atatürk’ün vefat tarihi 10. 11. 1938 tarihi itibariyle  vasiyetname ile ölüm tarihi arasında iki ay beş gün geçtiğini belirtmiştir. Daha sonra vasiyetin içeriği hakkında detaylı bilgilendirme yapmıştır.

1951 Yılı Bütçe Kanunu hakkında söz alan Özyörük, Ceza Kanundaki değişikliğe neden olan gerekçeleri izah etmiştir. Son zamanlarda münferit vakalar şeklinde beliren aşırı solculuk ve irticai mahiyette dincilik propagandası ve cereyanlarının dikkati çekecek bir mahiyet aldığından söz etmiştir. Cemiyetin siyasi, hukuki, iktisadi ve içtimai nizamlarım aşırı solcu esaslara ve dinci akidelere uydurmak isteyenlerin gizli ve açık her nevi faaliyetlerinin, memleketin emniyet ve selâmeti, refah ve asayişi ile birlikte kurulmuş olan demokrasi rejimi için bir tehlike teşkil etmeye başladığını vurgulamıştır. Bu nedenlerle Ceza Kanununun yürürlükte bulunan mevzuya ait maddelerinin söz konusu zararlı hareket ve faaliyetlerden bazılarını içermediği ya da bunları önleyici şiddette olmadığının tespit edildiğini aktarmıştır. Adalet Bakanlığının 1951 yılı bütçesine dair söz alan Özyörük hukuk işleyişi ile ilgili farklı konulara temas etmiştir. Çocuk suçluların yargılanmaları ve ıslah edilmeleri mevzularına da değinen Özyörük,  konu üzerinde ehemmiyetle durulması gerektiğine değinmiştir. Söz konusu hususların itina ile tetkik edildiğini belirtmiştir.

Basın Kanunu da 1950 yılında Birinci Menderes Hükümeti içerisinde yer alan Adalet Bakanı Halil Özyörük’ün ele aldığı konular arasındadır. Gazeteciler cemiyeti mümessilleri iştirakiyle Adalet Bakanlığında kurulan komisyon tarafından hazırlanan yeni basın kanunu tasarısı Adalet Bakanı Halil Özyörük tarafından incelenmiştir. Tasarı basına geniş bir tenkit ve fikir hürriyeti verecek mahiyet taşımakta ayrıca şahısların haysiyeti ve memleketin emniyeti bu hürriyet nizamı içinde yapılmıştır. Yeni tasarı idari ve siyasi müdahalelere fırsat vermemekle birlikte meşhur 30’uncu madde tamamen çıkarılmış ve böylece gerek basın gerekse bu hükümleri tatbikte sıkıntı çeken mahkemeler külfetten kurtarılmıştır. Özyörük Basın Kanunu hakkında Mecliste söz almış ve şunları söylemiştir:

Öyle gazete ve mecmualar çıkıyor ki, bunları yalnız propaganda için çıkarıyorlar ve sermayelerinin nereden geldiği de muayyen değildir. Binaenaleyh hükümet şüphelendiği takdirde bunlar hakkında savcılık gereken tahkikatı yapsın. Hazırlık tahkikatına takaddüm eden tahkik safhalarında kolaylaştırıcı bir hüküm olmak üzere konmuştur.”

Halil Özyörük, Zonguldak Milletvekili Fehmi Açıksöz’ün, Milletvekilleri Seçimi Kanunu gereğince sandık kurullarında çalıştırılan partili üyelere şimdiye kadar verilmemiş olan ücret ve zaruri yol masraflarının ne zaman verileceği hakkındaki sorusuna Adalet Bakanı olarak sözlü şekilde cevap vermiştir. Açıksöz, Milletvekilleri Seçimi Kanununun 58’inci maddesinde seçim kurullarının çeşitlerini sayarken sandık kurullarının da sayıldığını 166’ıncı maddede de seçim kurulları başkan ve üyelerine verilecek ücret ve gündeliklerin Bakanlar Kurulunca belirtilerek esas ve miktarlara göre ödendiğini belirtmiştir.  Açıksöz, bulundukları yerin haricinde bir mahalle gönderileceklerin yol masrafları harcırah kararnamesi hükümlerine göre ayrıca ödenir denildiğini aktarmıştır.  Sandık kurulları başkanlarının ve ihtiyar heyetinden olan üyelerin ücretleri ve zaruri yol masrafları ödenmiş ise de, partiler tarafından gösterilen ve ilçe seçim kurulunun kararıyla tayin olunan üyelerinkinin ödenmediğini ifade etmiştir. Açıksöz konuşmasının devamında; Sandık kurallarındaki partili üyelere ücret ve zaruri yol masraflarının verilmemesinin sebeplerini, ait olduğu fasılda para yoksa diğer fasıllardan nakil yapılması için talepte bulunulup bulunulmayacağını ve ne zaman verileceği sorularını yönelterek Adalet Bakanı tarafından, işin ivedilikle bir an evvel sözlü olarak cevaplandırılmasını talep etmiştir. Özyörük konuya dair verdiği cevapta: Seçim Kanununun 166’ıncı maddesinde Seçim Kurullarında görevlendirilmiş ve vazife görmüş olan başkan ve üyelere ve bunların haricinde çalıştırılacak kimselere günlük ve yol masrafları verileceği ve bunun için bu verilecek paraların hangi esas ve kıstas dairesinde ne miktar verileceğinin Bakanlar Kurulunca tespitinin lâzım geleceğini belirtmiştir. Özyörük siyasi parti üyelerine gündelik verilmeyecektir diye açık bir karar bulunmadığını ancak bir vatandaş tarafından kararın iptali talebi ile Danıştay Beşinci Dairesine bir dâva açıldığını ve Danıştay Beşinci Dairesinin konuya dair bir karar vereceğini ifade etmiştir.

8 Mart 1951 de istifa eden Menderes, 11 Mart 1951 de yeni hükümeti kurmuştur. Menderes hükümetinin ikinci kabinesinde de Halil Özyörük yeniden görev almıştır. Bu kabinede dikkat çeken nokta daha önce Adalet Bakanı görevindeki Halil Özyörük ile İçişleri Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu’nun yer değiştirmeleri olmuştur. İkinci Menderes kabinesinde Özyörük artık İçişleri Bakanı vazifesini üstlenmiştir.

19 Mayıs 1955’te Avukatlık Haysiyet Divanı Asli Üyeliğine seçilen Özyörük, Genel Mahkemeler kuruluşu hakkındaki Kanun Tasarısını hazırlayan Komisyonun Başkanlığını yapmıştır. Milletvekilleri Seçimi Kanun Tasarısını hazırlamak üzere tesis edilen İlmi Heyetin Başkanlığını yapmıştır. 1956 yılında ispat hakkının Adalet komisyonundaki müzakeresinde 8 milletvekili teklifin aleyhinde oy kullanmışlardır. Aleyhte oy kullananlar: Halil Özyörük,  Nusret Kirişçioğlu, Selami Dincer, Nail Geveci, Vacit Asena, Cevat Ülkü, Muzaffer Önal ve Şevki Hasırcı dır. O dönem DP Konya milletvekili olan Halil Özyörük’te ret veren milletvekilleri arasında yer almıştır. İçişleri ve Adalet Bakanlığı görevlerini yapan Özyörük, 1957 seçimlerinde Konya milletvekili seçilmiştir.

X ve XI. dönemlerde de Konya’dan Milletvekili seçilen Halil İbrahim Özyörük, 28 Şubat 1960’ta vefat etmiştir. Son zamanlarında kalp rahatsızlığından mustarip olan Özyörük, kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş ve Edirnekapı Mezarlığında toprağa verilmiştir.

Özlem YILDIRIM KIRIŞ

KAYNAKÇA

  1. Arşiv Belgeleri

T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi

Fon: 30.18.1.2, Kutu: 120, Gömlek: 54, Sıra: 7, s.1. (11.07.1949).

Fon: 30.10.0.0, Kutu: 77, Gömlek: 512, Sıra: 18, s.2. (31.05.1950).

  1. Resmi Yayınlar

 Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 1, (26.05.1950).

 Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 1, (28.06.1950).

 Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 1, (13.07.1950).

  Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 3, (15.12.1950).

  Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 5, (21.11.1951).

  Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 5, (22.11.1951).

  Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 1, (14.07.1950).

Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt: 1, (26.06.1950).

  1. Kitaplar ve Makaleler

ANADOL, Cemal, Türk Siyaset Tarihinde Demokrat Parti, Yeni Kuvayı Milliye Yay., İstanbul, 2004.

BURÇAK, Rıfkı Salim, Türkiye’de Demokrasiye Geçiş 1945-1950, Olgaç Matbaası, 1979.

ERER, Tekin, Türkiye’de Parti Kavgaları, Ticaret Borsası Matbaası, İstanbul, 1963.

EROĞUL, Cem , Demokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi, İmge Kitapevi Yay., Ankara, 1998.

KABASAKAL, Mehmet, Türkiye’de Siyasal Parti Örgütlenmesi (1908-1960), Tekin Yayınevi, İstanbul, 1991.

ÖZTÜRK, Kazım, Türk Parlamento Tarihi, TBMM,  IX. Dönem (1950-1954), Türkiye Büyük Millet Meclisi Vakfı Yay., VII. Cilt, Ankara, 2006.

SEBÜK,  M. Ali, “Yargıtay Başkanı Yapılan Hücumlara Cevap Veriyor”, Vatan, 29 Nisan 1950.

TUNÇAY, Mete, KOÇAK, Cemil, ÖZDEMİR, Hikmet v.d., Çağdaş Türkiye Tarihi (1908- 1980), IV. Cilt, 7. Basım, Cem Yay., İstanbul, 2002.

TURAN, Şerafettin, Türk Devrim Tarihi, 4. Kitap, Bilgi Yay.,  Birinci Basım, Ankara, 1999.

  1. Süreli Yayınlar

“Yeni Adalet Yılı Dün Törenle Açıldı”, “Yargıtay Birinci Başkanının Nutku”, Ulus, 7 Eylül 1947.

“Yeni Bakanlar”, Akşam, 23 Mayıs 1950.

“H. Özyörük’e Yapılan Hücum Hayret ve İnfial Uyandırdı”,  Vatan, 27 Nisan 1950.

“Halil Özyörük Dün Demokrat Partiye İltihak Etti”, Zafer, 19 Mayıs 1950.

“Siyasi Cihazımıza Lazım Olan Bazı Namzet Simaları”, Vatan, 10 Mayıs 1950.

“Özyörük’ün Adaylığı”, Milliyet, 3 Mayıs 1950.

“Cumhurbaşkanlığına Müstakil Halil Özyörüğün Seçileceği Anlaşılıyor”, Milliyet, 17 Mayıs 1950.

“Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Reisliği”, Milliyet, 18 Mayıs 1950.

“Halil Özyörük Barlas’ın İddiasını Reddediyor”, Akşam, 19 Mayıs 1950.

“Devlet Bakanı Barlas Tarafından Halil Özyörük’e Dair İleri Sürülen Bir İddia”, Yeni İstanbul, 19 Mayıs 1950.

“D.P.nin İlk Kabinesini Menderes Kurdu”, Son Posta,  23 Mayıs 1950.

“Hükümet DP Seçim Beyannamesini Programına Esas Kabul Etti”, Akşam, 24 Mayıs 1950.

“Bütün Adli Kanunlar Gözden Geçirilecek”, Akşam, 25 Mayıs 1950.

  “İstinaf Mahkemeleri”, Akşam, 3 Haziran 1950.

“Basına Geniş Bir Tenkit ve Fikir Hürriyeti Verilecek”,  Son Posta, 22 Haziran 1950.

“Yüksek Hâkimler Arasında Değişiklik”, Ulus, 15 Temmuz 1943.

“Yeni Adli Yılımız Dün Sabah Törenle Açıldı”, Ulus, 7 Eylül 1943.

“Yeni Adalet Yılı Açıldı”, Ulus, 7 Eylül 1949.

“Halil Özyörük’ün Beyanatı”, Zafer, 21 Nisan 1950.

“Af Kanunu Dün Meclisten Çıktı”, Yeni Sabah, 15 Temmuz 1950.

“Demokrasiyi Koruma Kanunu Hazırlanıyor”, Akşam, 12 Ağustos 1950.

“Adalet Bakanı Halil Özyörük’ün Beyanatı”, Akşam, 20 Eylül 1950.

“Halil Özyörük Dün Vefat Etti”, Akşam, 29 Şubat 1960.

“Sabık Adliye Bakanlarından Özyörük Vefat Etti”, Vatan, 29 Şubat 1960.

“Sekiz Milletvekilimizi Tanıyalım”, Akis, 28 Nisan 1956.

“Halil Özyörük Dün Vefat Etti”, Akşam, 29 Şubat 1960.

“Sabık Adliye Bakanlarından Özyörük Vefat Etti”, Vatan, 29 Şubat 1960.

“Halil Özyörük Dün Vefat Etti”, Akşam, 29 Şubat 1960.

 

26/03/2025 tarihinde https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/halil-ozyoruk-1884-1960/ adresinden erişilmiştir

Benzer Yazılar