Abdullah Aker (1905-1977)

04 Tem

Abdullah Aker (1905-1977)

Abdullah Aker (1905-1977)

Türk Siyasetçi, Devlet Adamı

1905 yılında Kosova/Yakova’da doğdu. Babası Yakup Efendi, annesi Ziba Hanım’dır. İlk evlatları Ömer’i erkenden kaybeden Yakup Bey ve Ziba Hanım çifti, ikinci çocukları Abdullah’ın üzerine çok düştüler. Rumeli’de huzursuzlukların tırmanması üzerine Ziba Hanım 1909 yılında Abdullah’ı da alarak İstanbul’a göç etti. Kısa bir süre sonra geride kalan Yakup Efendi hayatını kaybetti. Ziba Hanım, hayatını oğluna adadı. Abdullah, ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da yaptı. İstanbul Erkek Lisesinden sonra yükseköğrenimini 1927 yılında İstanbul Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu (İstanbul Ulûm-i Âliyye-i Ticâriyye Mektebi) İktisat şubesinde tamamladı.

Abdullah Bey, 1934’de “Aker” soy ismini aldı. Bu soy isim aynı zamanda ailenin Yakova’da kullandığı “Ak” anlamına gelen “Bartha” kelimesinden üretilmişti. Abdullah Bey, 15 Eylül 1937’de Fatma Zübeyde Hanım’la evlendi. Bu evliliğinden 14 Ekim 1940’da Önder ismini verdiği bir oğlu dünyaya geldi. Fatma Zübeyde Hanım 12 Ağustos 1943’de vefat etti. İkinci evliliğini 6 Eylül 1945’te Fatma Mükerrem Hanım’la yaptı. Bu evlilikten de ikinci çocuğu olan Ayşe Tülin 10 Ocak 1949’da dünyaya geldi.

Abdullah Aker, iş hayatına İstanbul Mafsuh Tramvay Şirketinde hasılat memurluğu yaparak başladı. Daha sonra öğretmenliğe geçen Aker, sırasıyla Eskişehir (Mart 1928), Ankara (Eylül 1929), Samsun (Ekim 1930) ve İzmir Ticaret okulunda (Ekim 1931) çalıştı. İkinci kez Ankara Ticaret Okulunda (Ağustos 1936) görev yaptı. Bu arada Mayıs 1940’da Yedek Subay Okuluna giderek askerlik hizmetine başladı. Levazım asteğmen olarak başladığı vatani görevini kıta hizmeti sonrasında teğmen rütbesiyle Eylül 1941’de tamamladı. Aker 1941’de Siyasal Bilgiler Okulunda “Genel Muhasebe” ve “Devlet Muhasebesi” derslerini verdi. Bu görevini siyasete girene kadar devam ettirdi. Bu okulun, Ankara Üniversitesine bağlı bir fakülteye dönüşmesi için de büyük çaba gösterdi.

Abdullah Aker oldukça aktif ve girişken bir yapıya sahipti. Pek çok idari vazifelerde bulundu. Temmuz 1942’de Milli Eğitim Bakanlığı Ticaret Öğretim Şube Müdürlüğü ardından Ağustos 1944’te Ticaret Öğretim Müdürlüğü görevlerine getirildi. Aralık 1950’de İktisat ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Heyeti Başkanı oldu. Bu arada yaklaşık on sekiz ay süren İktisat ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarlığına vekâlet etti. Aker, Türk Kooperatif Cemiyeti yönetim kurulu üyesi ve murakıbı, Türk Ekonomi Cemiyeti kurucusu ve murakıbı oldu. Türkiye Eksper Muhasipler Birliği kurucu üyesi, Ulusal Ekonomi ve Artırma Kurumu yönetim kurulu üyesi, Yüksek İktisat ve Ticaret Okulunu Bitirenler Derneğinin üyeleri arasında yer aldı.

Abdullah Aker, 2 Mayıs 1954 seçimlerinde İzmir’den DP milletvekili adayı oldu. Yapılan seçimlerde başarılı olan Aker, X. Dönem Mecliste, İktisat ve Bütçe Komisyonlarında çalıştı. Bütçe Komisyonu Başkanvekilliği görevinde bulundu. Ayrıca, Petrol Kanunu, Türkiye Çelik İşletmeleri ve Selüloz Kâğıt Fabrikaları, Merkez Bankası, Gıda Maddeleri T.A.O. gibi konularda kurulan geçici komisyonlarda görevler aldı. Bu dönemde Aker, İktisat ve Ticaret Bakanlığı yaptı. (30.11.1956-25.11.1957). Aker’in bu göreve gelmesini muhalefette dâhil kamuoyu olumlu karşıladı. Mesleki bilgi ve birikimi tam, bürokratik tecrübesi yeterliydi. Bu görevi süresince beklentileri boşa çıkarmayarak oldukça başarılı bir performans ortaya koydu.

Bu dönem Mecliste bir kanun teklifi, dört önerge, bir yazılı soru önergesi verdi. 17 kez Genel Kurulda söz alarak görüşlerini milletvekilleriyle paylaştı. Aker, ağırlıklı olarak İktisat ve Ticaret Bakanlığına yönelik konularla ilgili olarak mali hususlarda görüşlerini açıkladı. Yersiz ve gereksiz konuşmayı sevmeyen, son derece sakin bir kişiliğe sahipti.

Aker, 1957 seçimlerine İzmir’den tekrar aday olarak katıldı ve milletvekili seçildi. Bu dönem kabinede Ticaret Bakanı (25.11.1957-04.09.1958) olarak yer aldı. Ayrıca Sanayi Bakanlığına (08.02.1958-10. 05.1958) vekâleten baktı. Bu görevini Devlet Bakanlığı (04.09.1958-14.12.1959) takip etti. 27 Mayıs’a gidilirken Koordinasyon Bakanıydı (14.12.1959-27.05.1960). 1959 yılı içerisinde Basın-Yayın ve Turizm Bakanlığında da (18.02.1959- 14.11.1959) kısa bir süreliğine vekâlet etti. Aker, Başbakan Menderes’in katılamadığı bakanlar kurulu toplantılarına Başbakan adına vekâlet ediyordu. Mali sorunların çoğaldığı, ülke yönetiminde sıkıntıların arttığı ve siyasettin tıkandığı dönemlerde oldukça önemli sorumluluklar üstlendi.

  1. dönem Mecliste, bir önerge verirken 27 kez Genel Kurulda söz aldı. Bu konuşmaların çoğunluğunda Aker, artan hayat pahalılığı, piyasada bulunmayan bazı mallar ve bakanlığın görev alanına giren soru önergelerine cevaplar verdi. Bakanlığının çalışma alanına giren kanun önerileri ve bakanlık bütçeleri hakkında görüşlerini açıkladı. Ülkenin kalkınmasının tarımdan geçtiğini savunan Akar, tarım alanlarının genişletilmesi ve tarımsal araç ve gereçlerin modernize edilerek üretimin artırılmasının gerekliliğini savunuyordu.

27 Mayıs askeri darbesi gerçekleştiğinde Koordinasyon Bakanlığı görevindeydi. Yassıada mahkemelerinde, “Ankara ve İstanbul Olayları”, “Radyo” ve “Görevi Kötüye Kullanma” davalarından yargılandı. Mahkeme bütün bu davaları “Anayasayı İhlal Davası” kapsamında birleştirdi. Hakkında yapılan tahkikatta Aker’in hiçbir şekilde gayrimeşru mal edinmediği anlaşıldı. Böylece mal varlığı üzerine konulan idari tedbirler kaldırıldı. Başsavcı, Abdullah Aker hakkında TCK 146/1 maddesi gereğince idam cezası verilmesini talep etti. Savcılık idama gerekçe olarak Aker’in anayasayı ihlal ettiği iddia edilen yasalara olumlu oy vermesini gösterdi. Aker, bu iddiaları kabul etmedi. Savunmasında kendisine verilen görevleri itidalli ve sükûnet içerisinde yaptığını, kamuoyunu rahatsız edecek davranışlardan uzak durduğunu, iktidarın antidemokratik uygulamalarına karşı çıkarak muhalefete karşı alınan şiddet tedbirlerinin kaldırılması için büyük çaba gösterdiğini söyledi. DP Dönemi’nde bakan ve milletvekili olmanın cezalandırılmak için yeterli bir neden olmadığını söyledi. Yargılamalar neticesinde mahkeme Abdullah Aker’e Türk Ceza Kanunu’nun 146/3 üncü maddesi hükmünce beş yıllık ağır hapis cezasına ve amme hizmetlerinden ömür boyu men edilmesine 173 ncü madde gereğince İzmir’de 1 sene sekiz ay emniyet gözetiminde tutulmasına ve 182 lira 50 kuruş maktu harcın alınmasına oy çokluğuyla (Hıfzı Tüz, Abdullah Üner ve Selman Yörük beraat istediler) karar verdi. Bu neticeyle Aker, kabine üyeleri içerisinde en az cezayı alanlardan birisi oldu. Mahkeme süreci tamamlandıktan sonra cezasını tamamlamak üzere Yassıada’dan Kayseri Cezaevine gönderildi.

Aker’in cezaevi günleri sıkıntılı geçti. Sağlık sorunlarının üzerine hapishane koşullarının olumsuz etkisini yaşadı. Kapalı alan fobisiyle birlikte psikolojisi bozuldu. TBMM Başkanlığı 12 Ekim 1962’de Yassıada’da mahkûm edilenlerin cezasına kısmi af getirdi. Bu Kanun, 18 Ekim 1962’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 78 sayılı Af Yasası’yla beş yıl ceza alanların tahliyesine karar verildi. Böylece Aker, serbest bırakıldı.

Tahliye olduktan sonra sağlığını kazanması bir hayli zaman aldı. Akademik çalışmaları ve eğitim faaliyetlerinden de emekli oldu. Mesleki kariyerine de nokta koydu. Yassıada’da yargılanıp hüküm giydiği için siyasi yasakları devam ediyordu. Bu yasaklar 22 Nisan 1974 affıyla kalktı. Siyasete dönmesi için Aker’i bizzat Başbakan Süleyman Demirel aradı. Fakat Aker, bu teklifi kibarca geri çevirdi. Ömrünün geri kalan zamanını ailesine harcayarak sosyal hayattan büyük ölçüde koptu.

Abdullah Aker, sakin, sağduyulu ve sükûnet sahibiydi. Erken yaşlarda babasını kaybetmenin verdiği hüznü daima yaşadı. Doğduğu toprakları terk ederek küçük yaşlarda yeni bir şehirde hayata tutunmaya çalıştı. Zor bir çocukluk dönemi geçirdi. Fakat bu çocukluk sürecinde kendisini en iyi şekilde yetiştirmek için çok çabaladı. Çok iyi Almanca ve biraz İngilizce öğrendi. Alanında uzman, çalışkan ve prensip sahibiydi. Demokrasiye inanan, ülkesine ve milletine düşkündü. Aker farklı dönemlerde birçok bakanlık görevinde bulunmasına rağmen kabinelerin teknokrat gibi çalışan bir üyesi oldu. Dürüstlüğüyle tanınan ve saygı duyulan bir siyasetçiydi. Siyasi hadiselerden ve kavgalardan uzak durdu. Görev adamı olarak verilen sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştı. Bu sebeplerle Başbakan Menderes, son zamanlarının zorlu dönemlerinde onu yanından hiç ayırmadı.

Ailesiyle birlikte mütevazı bir şekilde zaman geçirmeyi çok severdi, çocuklarına karşı müşfik ve son derece hassastı. İşiyle ailesini birbirine karıştırmadı. Sporu sevdi. Yüzme ve ciritle ilgilendi. Fenerbahçe Spor Kulübünü destekledi fakat aktif futbola girmedi. Düzenli yürüyüşlerini hiç ihmal etmedi. Abdullah Aker 27 Şubat 1977’de vefat etti. Ankara/Karşıyaka Mezarlığında toprağa verildi.

Abdullah Aker’in pek çok yayınlanmış çalışması vardı. Bu eserler şunlardır: Vesikalar ve Muhasebe, Akşam Matbaası, İstanbul 1933. Logismografi, İktisadi Yürüyüş Matbaası,  İstanbul 1943. Ticaret Muhasebesi,Adnan Kitabevi,  İstanbul 1946. Defter Tutma ve Malolma Hesabı, Erkek Sanat Enstitüleri Ders Kitabı,  Ankara 1949. Orta Okullar İçin Ticaret İşleri, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1952. ” Logismograf”, İşletme Ekonomisi ve Organizasyonu Mecmuası, (1943) s.58-59. “Üç Hesaplı Yevmiye”, İşletme Ekonomisi ve Organizasyonu Mecmuası, (1944), s.63-67.

Şerif Demir

KAYNAKÇA

Arşiv ve Resmi Yayınlar

T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi, 10.9/32.97.1, 10.9/56.164.4, 10.9/293.897.1, 10.9/ 230.720.2, 10.9/105.330.1

TBMM Genel Evrak ve Arşivi, Devre: X, Defter No: 625, Sicil No: 2055.  (Abdullah Aker Dosyası)

TBMM Zabıt Ceridesi, D.10, C. IX, İ. 25, (18 Ocak 1956), s. 160-161

TBMM Zabıt Ceridesi, D.10, C. IX, B. 46, (27 Şubat 1956), s. 966-967

TBMM Zabıt Ceridesi, D.11, C. I, B. 12, (09 Aralık 1957), s. 129-130

Resmi Gazete, S. 11235, (18 Ekim 1962), s. 8846

Yassıada Mahkemeleri, İstanbul ve Ankara Olayları Davası Duruşma Tutanakları, TBMM Kütüphanesi,  Yer: 1985-4514 Demirbaş: 7302835

Yassıada Mahkemeleri, Devlet Radyosunun DP Organı Haline Getirilerek Tek Fert veya Zümre İdaresi Kurmak Gayesi İle Propaganda Yaptırılması Suçuna Ait Davanın Duruşma Tutanakları, TBMM Kütüphanesi,  Yer: 1985-4504 Demirbaş: 7302822

Yassıada Mahkemeleri, Anayasayı İhlal Davası Duruşma Tutanakları, TBMM Kütüphanesi,  Yer: 1985-4501 Demirbaş: 7302815 

Süreli Yayınlar

Akis, C VIII/ S.134, (1 Aralık 1956)

Akis, C IX/ S.153, (13 Nisan 1957)

Akis, C X/ S.173, (31 Ağustos 1957)

Akis,  C XII/ S. 196, (8 Şubat 1958)

06/02/2025 tarihinde https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/abdullah-aker-1905-1977/ adresinden erişilmiştir

Benzer Yazılar